Fatih ŞEKER
TBL ekiplerinden Konya Büyükşehir Belediyespor‘un 28 yaşındaki skorer oyuncusu Oğulcan Baykan, Efes’ten sonra gördüğü en iyi organizasyonda forma giydiğini belirterek, takımda çok güzel bir kimya oluştuğunu söyledi.
Oğulcan Baykan ile yaptığımız detaylı röportajda öne çıkanlar:
* Devre arasında imzaya kalmıştık. Hatta Erok’tan çıkışımı yaptım Konyaspor ile anlaşıyorum diye. Sürekli konuşuyorduk. Erok’tan çıkış yaptıktan sonra federasyona gittim. Orada imza atmak için beklerken başkana ulaşamamışlar. Sonraki güne kaldı dediler. Sonraki gün haber geldi, ‘kusura bakma Oğulcan başkandan onay alamadık’ diye. Arabaya o niyetle eşyaları yüklemiştim ve yola çıkacaktım.
Daha sonra Ankaragücü‘ne transfer oldum. Açıkçası oynamak istiyordum. Kararlarımı öncelikle oynamaya yönelik yapıyorum. Konya geçmişim de olduğu için daha fazla oynarım kafasıyla yönelmiştim. Halil abinin de yatırımı çok büyüktü. Çok büyük isimler aldı. Bir hedefi vardı. Bu sene devam ettiriyor. Geçen sene onu başaramadık. Son anda averaj farkıyla giremedik.
* Konya ile son maçı oynamak zordu. Son çeyrek belli oldu averajla play-off yapamamamız. Skorbord arızası kronik zaten, bu sene de çok oluyor. Orada tekrardan sahaya döndüğümüzde gerçekten oynamak çok zordu. Atmosfer seyirci çok gergindi. Bizler de gerildik. Kaybetsek üstümüze kalacak, kazansak yine kalıyor. Oynadığım en zor maçlardandı.
*20-21 sezonu özeldi. Çok geç kurulduk ve yabancısızdık. Transfer yasağımız vardı. Genç bir takımdık, yolda eklemeler yaparak lider de olduk. Cengiz abi bana o sorumluluğu vermişti. Takımın neye ihtiyacı varsa elimden gelen her şekilde yardımcı oluyordum. Neredeyse çıkarmadım oynatıyordu. 38-39 dakika oynuyordum. Sonra şanssız bir sakatlık durumu oldu. El bileğimde çatlak oldu. 10 hafta yoktum. Döndüğümde yabancılar da gelmişti. Özellikle yabancısız gidiyorken çok keyifliydi. Gerçekten herkes beğeniyordu.
*BSL’de istediği süreleri alan yerli oyuncu çok azdır. Belki birkaç kişi mutludur. BSL ile ilgili söyleyeceğim çok bir şey yok. Benim amacım oynamak. O yüzden Süper Lig’de herhangi bir tatminlik yaşamıyorum. Keşke daha farklı olsaydı tabii. Keşke bu geçmişte isim yapmış oyuncuların 3+2 kuralı varken yaptıklarını biz de yapabilseydik. Günümüzde şartlar farklı. Benim ligin burası. TBL’de mutluyum, burada oynuyorum burada sorumluluk alıyorum. İstediğim gibi oynayabiliyorum.
* Ben oynamak için para alıyorum. Kenarda oturup havlu sallayınca tatmin olmuyor ve mutlu olmuyorum. Aldığım parayı da hak etmek için sahada oynanamam ve takımıma o yardımı desteği vermek lazım. Süper Lig’de enerji verdi, sahaya girdi oyunun şeklini değiştirdi, en iyi oyuncusunu tuttu… Bu değil işte. Yan parça ve rol oyuncususun. Hiç bana göre değil.
* Uzun zamandır böyle bir organizasyonda bulunmadım. Konya’yı tercih etmem şu açıdan önemliydi; vizyonları çok güzel, vizyonlarını çok beğendim. Yani bir anda harele gürele Süper Lig’e çıkalım, biz şöyleyiz böyleyiz değil… Biz burada kalıcı olmak istiyoruz yönündeler. Maç maç, ayaklar yere sağlam basarak gidiyoruz. Özellikle ödeme kısımlarında çok dikkatliler. Bu çok önemli, özellikle de Konya için. Ona çok dikkat ediyorlar. Çok yeniler herkes yeni bütün staff yeni, yönetim yeni. Oyuncu kadrosu genç yaş ortalamamız 24. Genç bir takımız. Yabancılar da öyle veteran değil, onlar da genç. Çok keyifli bir organizasyon.
* Özellikle şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Efes’ten çıktıktan sonraki Süper Lig takımları da dahil en net ve ayağı yere basan organizasyon. Çok keyif alıyorum. Özellikle insanlık kısmında çok görülmeyen bir şey bu camiada. İnsanlık kısmı çok değerli. Buradaki her oyuncu çok mutlu şu an. Her şey yolunda. Bir kimya yakaladık. Bizim bir görünmez kahramanımız var takımda, ismi Nihat Kılınç… Nihat abi gerçekten çok yardımcı oluyor bize. Takım kimyasını kurarken de en dikkat ettiği şeyin bu olduğunu söylüyor defalarca. İyi ki de gerçekten böyle bir şey yapmış. Gurur duyuyorum böyle bir organizasyonda bulunduğum için.
* Hedefimizi böyle çok uzun vadede düşünmüyoruz. Sezon sonu ile ilgili çok şey söylemek istemiyorum. Adım adım gidelim. Önümüzdeki haftaki en önemli maç. Maç maç odaklanıyoruz. Sonraki rakibi düşünmüyoruz. Kurulurken en başta bize baskısız bir şekilde şunu söylediler, ligde kalıcı olalım. Yani ayakları sağlam basan bir şekilde ligde kalmaya kurulduk yönünde konuşuluyordu. Ancak çok değerli oyuncular var. Staff da işi biliyor. Yönetim de çok sağlam. 24 yaş ortalamamız var ama 5 yıldır oynayan genç oyuncu var takımda, Önder Atun genç ama aynı zamanda ligde çok tecrübeli. Takımda önemli isimler var. Biraz da basketbol piyasası bize play-off hedefini koydu. Özgüvenimiz yerinde istekliyiz. Başarıya da açız.
* Kendi rolümle ilgili Volkan abiyle konuşuyoruz. Bu ligin üstünde gerçekten çok iyi iki yabancımız var. Onların kullandığı top sayısı çok yüksek olduğu için bizler de onlara attırmak istiyoruz. Çünkü gerçekten birebirde tutma ihtimalleri yok bu ligdeki herhangi bir oyuncunun. Benim rolümde takıma ve onlara yardımcı olmak. Takımın neye ihtiyacı varsa o noktada katkı vermeye çalışıyorum. Gerekirse işin savunma kısmına konsantre oluyorum. Çok pozitifler. Özellikle Khalid sürekli saha içi ve saha dışında şakalaşıyor. Enerjisi çok yüksek. New Williams da çok skorer ve atlet. En üst seviyede nadir atletlerden. Aile gibiyiz. Yerliler, yabancılar, staff ve yönetim de bunun içinde. Herkes birbirine yardımcı oluyor. Bu sene bireysel olarak da dripling üstü şuta çalışıyorum.
* Seyircimiz de bunun içinde. Onlarla bütünleşiyoruz. Şehir takımların en büyük artısı taraftar oluyor. Çok yüksek bütçeli takımlar oluyor ancak taraftarları olmuyor. Bu noktada avantajımız var. Volkan abi üstüne basa basa iç sahada kaybetmeyeceğiz diyor. Buradaki baskı çok değerli. Seyirci desteği çok değerli bizim için. Onlarla zevkli oluyor basketbol. Kitlemiz genelde aile. Huzurevinden dahi 35 yaşlı büyüğümüz maça geldi. Seyircimiz bizim için itici bir güç oluyor. Konya’da güçlü bir basketbol izleyicisi var. Süper Lig’e çıkıldığı dönemdeki salon atmosferi inanılmazdı.
* Bütün dengeleri yukarıdan inen 30’dan fazla Süper Lig oyuncusu değiştirdi. Ligin kalitesi arttı. Onlar da bu arada adapte olmaya çalışıyor. Çok sert burası, bazen hakemlere söylüyorlar ama biz biliyoruz tabii ki bu ligin dinamiği bu. Onlar çok değiştirdi ligi. Dengeli birçok takım var. Ligde yenilgisiz takım yok. Anka da iyi takım. Yabancısız dahi kazanabilirler, çok yetenekli oyuncular var. Şans verilirse neler yapabileceklerini gösterdiler. Pas geçilecek hafta yok, her hafta çok ciddi, her hafta kıran kırana geçiyor. O hafta kim iyi çalışıp kim daha çok mücadele ederse o takımın kazanacağı bir lig.
* 4+3 kuralının iyi olduğunu düşünmüyorum. Türk oyuncular olarak desteklenmiyoruz. Kendi ülkemizde yalnız gibiyiz. Yapılan çalışmalar var ama ne kadar etkili, ne kadar dikkate alınıyor? Sahada oluyoruz ama her zaman iki yabancının üstüne takım kuruluyor. TBL’de iki yabancının kullandığı top sayısı, tüm takımdan fazla oluyor. BSL’de bir oyuncu sahada olsa neyi değiştirecek.
* Herkes Türk oyuncuların aldığı paraya takılıyor. Neden bu batıyor kulüplere? Biz futbolun 10’da birini kazanamıyoruz. Bu batıyor diye yabancı sayısı nasıl artar. Türk oyunculara destek nerede? Basketbola ilgi çok azaldı. Süper Lig’i ben de izlemiyorum. Birkaç senedir ligde herhangi bir maçı izlemedim. Eğer yabancı izlemek istiyorsam Euroleague’i açıyorum. Düşme sınırındaki takımlarda özellikle yabancıyı dinlendirmek için oynatılıyoruz.
* Altyapıda üç tane Avrupa şampiyonluğum var. Avrupa’daki bütün yabancı oyunculardan benim jenerasyonu daha iyiydi. Biz altın jenerasyonunuz, çok efsaneydi. Bence bizim seviyemiz Euroleague seviyesiydi. Çünkü bizim yendiğimiz oyuncular şu an Euroleague’de oynuyor. Herkesi yeniyorduk. Ondan sonraki süreçlerde bu oyuncular değer görmedi. Avrupa’da bu böyle değil, hata yapsan da destekliyorlar. Kendi takımlarında destekleniyorlar. Biz de hata yaptın hemen yabancı…
* Volkan hoca için söylüyorlardı, çok düzgün ve insani yönleri çok yüksek bir koç diye. Onun da ilk senesi, kendini gelişmeye çok açık. Bunu kendisi de söylüyor. Mutlaka benimle konuşun diyor. Herhangi bir şey gördüğümüzde benimle konuşabilirsiniz, ben her şeyi açığım diyor. Konuşmalarımız oluyor. Her şeyi birlikte yapıyoruz. Birbirimizden kopuk değiliz, en önemlisi de bu bence. Saygı var, bizlere olan saygısını hissettiriyor. Kimyamız ve ortamımız çok güzel.
* 11 yıllık Efes sürecim oldu. Organizasyon olarak zaten açık ara en iyisi. Şu anki antrenör Tomislav Mijatovic dünyanın en iyi insanı. Bizim zamanımızda da vardı. İnsan olarak tanısanız gerçekten mükemmel biri. Basketbolu da en iyilerden öğrendi. Çok iyi antrenörlerle çalıştı. İşini çok seviyor ve keyif alıyor. Bu şansı hak etti. Başarılı olacağını düşünüyorum. Çünkü oyuncuların da yaptığı röportajlara bakarsanız ne kadar mutlu olduklarını görürsünüz. Saygı duyuyorlar. İnşallah başarılı olur. Efes bence şans vermeye devam etmeli. Bu bir tek solukluk olmamalı. Yapılanma süreci içinde olmalı. Çünkü çok uzun yıllardır orada ve ailenin bir parçası artık.
Alperen haricinde yurt dışına giden oyuncular neden başarılı olamadı, oralarda da mı kulüpler Tütk oyunculara hak ettiği değeri vermiyor? Dünyanın hiçbir yerinde başrol oyuncusu olamıyorsan biraz da hatayı kendinde arayacaksın.
Yabancının onda biri kadar katkı verip aynı parayı istediğiniz için olabilir mi? Bu arada yanlış anlaşılmasın hakeden oyuncularda var misal Şehmus geçmişte Onuralp Alperen. Bunlar parayı değil hep oynamayı ön plana koydular .
Bu ülkenin şartları,kafa yapısı belli, Türk oyunculara yeterli şans ve süre verilmiyor, o zaman sen ve diğer altın jenerasyondaki başarılı çocuklar niye yurtdışına gitmediniz? Elin adamı aylık 5-6 bin dolara Bulgaristan,
Romanya gibi liglerde oynuyor siz de gidip oynayıp kendinizi gösterseydiniz ya. Belki çok daha iyi yerlerde olurdunuz. Ya teklif gelmedi ya da geldi ama düşük ücret vs işinize gelmedi.
Yorumlara bakıyorsun, çocuğun haklılığı bir kez daha anlaşılıyor. Sadece kulüplere değil kimi başkalarına da batıyor. Simsar, ajan, yönetici vb başka hiç kimseye laf yok, onlar ne kadar para alırlarsa alın batmaz bunlara, dertleri zincirin son halkası olan oyuncularla bunların. Kime çalışıyorlar bunlar ? Elbette onların yerine oynatılan bir sürü ÇÖP yabancıya !