TBF‘nin “Basketbol Müsabaka Talimatı”na göre Shane Larkin ve Scottie Wilbekin “devşirme” statüsünü kaybetti, yabancı oyuncu konumuna geldi.
Yönergenin ilgili maddesi şöyle:
10.8. Doğumdan sonra Türk vatandaşlığına geçmiş ve büyükler kategorisinde Türk Milli takımlarında oynayarak ülkemiz ümit, genç ve yıldız takımlarından yetişmiş olan basketbolcu hakkını kazanan basketbolcular; milli müsabakaya katılmama nedeniyle Disiplin Kurulu tarafından cezalandırılmaları halinde bu hakkı kaybederler.
Bilindiği gibi TBF Disiplin Kurulu, Milli Takım’a gelmedikleri gerekçesiyle Larkin ve Wilbekin’e 5’er maç men cezası vermişti. Bu durumda iki oyuncu da “ülkemiz ümit, genç ve yıldız takımlarından yetişmiş olan basketbolcu” statüsünü kaybetmiş oldu. Larkin ve Wilbekin, Tahkim’e yapacakları itirazdan sonuç alamazlarsa Türkiye Ligi’nde ancak yabancı statüsünde oynayabilecek.
(basketfaul)
Ülke olarak basketbolda başarısız olmamızın tek nedeni larkin ve wilbekin…günah keçileri..siyasetle gelenler başarısızlıklarıni yine dıs guclere yuklemisler.
Burada bazı gariplikler var gibi. Bu ülkede kaç tane Basketbol Müsabaka Talimatı var acaba? Basketbol Müsabaka Talimatı’na bakıyorum, 10.8 maddesi yok. Sonra bir başka Müsabaka Talimatı buluyorum, 10.8 maddesi var, ama burada yazılanla/konuyla alakası yok. Bu konu önceden gündeme geldiğinde; devşirmelerin statüleri ellerinden alınsın vs. yine bakmıştım ve buna uygun bir madde bulamamıştım. Bir yanlışlık olmasın. Eğer varsa da, (ki bulunca inceleyeceğim) uygulama hukuka uygun olmayacaktır. Kazanılmış haklar böyle bir düzenleme ile kaldırılamaz düşüncesindeyim. Yine de belgeyi bulmak gerek.
haber doğru müsabaka talimatında ilgili madde var.
(https://www.tbf.org.tr/sitefiny-tbf-media/dokuman/A2AD4FFFD8F2424CAB823BBCD72A939C_musabaka-talimati.pdf)
Sadece burada yazıldığı kadar kısa bir madde değil üstteki linkte 9. sayfada ilgili maddeyi görebilirsiniz
Basketbol Süper Ligi Yönetim Esasları Talimatında da böyle bir madde yok.
Gerçekten gariplikler var. İnternette bazı talimatlar buldum. Bunlarda 10/8 maddesi yoktu. Sonra bazı talimatlar buldum, bahsedilen madde 10/6 olarak görünüyordu. Fakat değişimler işlenmiş metin notuyla yayımlanan bir talimatta, söze konu 10/6 maddesinden bu husus çıkarılmıştı. Yasal mevzuat aradığımız bu siteler yerine Federasyonun kendi sitesine baktığımda, 08.08.2023 tarihinde ‘değişimler işlenmiş metin’ notuyla yayımlanan talimatın 10/8 maddesinin son cümlesi/paragrafı haberde yazıldığı gibiydi. İlginç sonuçlara gebe bir durum. Kazanılmış haklar, ancak bu paragrafın ruhuna (özüne) uygun olarak davranılması halinde kaybedilebilir. Bunun için de, ‘disiplin cezası almak’ bu sonucu doğuruyor gibi görünse de, buna ancak söze konu kişilerin sakatlıklarının gerçek dışı olması, bilim kurulları ile raporlanamaması gerekir düşüncesindeyim.
Ergin Ataman hala Efes’in başında olsaydı bu karar alınır mıydı, hiç sanmam. Kendisini eleştiren Larkin’e ve Efes’e golünü atmış oldu.
Bu arada unutmadan şunu da ekleyeyim, Ataman sadece Larkin ve Efes’e değil, Wilbekin vasıtasıyla Fenerbahçe’ye de golünü atmış oldu.
Yönerge açık ve net hakları kayboluyor,kaybolmalı,kimseye ayrıcalık yapılmamalı ve bu devşirme oyuncu oynatma olayı bitmeli ama burası Türkiye ve söz konusu olan kulüpler de malum, bulurlar bir açık kapı oradan işi hallederler ya da karar tahkimde baskıyla bozulur o zaman da kural koymanın hiçbir hükmü kalmaz. Ancak Fb Wilbekin’e ait raporları zamanında federasyona gönderdiğini iddia ediyor federasyon da bunu şu ana kadar ne yalanladı ne de doğruladı, Larkin vaktinde geldi muayene oldu sakatlığının risk taşıdığı söylendi takım koçu Erdem de oyuncusunun arkasında olduğunu söyledi sonra milli takım koçunun deyimiyle Larkin ortadan kayboldu zaten gönülsüzmüş de. Larkin ve milli takım koçu arasında bir sıkıntı olduğu açık diğeri de koçun kompleks içinde olduğu Fb’nin oyuncusu olunca işin içinde koçun başını çektiği bir dümenler olduğu da ortada…
yönerge açık ve net ama buradaki sorun yönergenin 08.08.2023 tarihinde yayınlanması muhtemelen ilgili ceza tahkimden dönecek. federasyonda suçu tahkim e atıp ben ceza verdim tahkim kabul etmedi mazeretine sığınacak.
Larkin ve Wilbekin’in TC kimliği ve pasaportu yok mu?.. TBF’nin yönergesi ile bu oyuncuların TC kimliği ve pasaportu iptal edilebilir mi? TC kimliği ve pasaportu var ama milli takımda oynayamadığı gibi, BSL’de de yabancı statüsünde oynar..Bu yönergeyi yazanın, haberini yapanın akıl sağlığından şüphe ederim.. Beğenmiyorsanız milli takıma almazsınız, bu kadar basit..
Haklarını kaybetsinler yabancı olarak oynasınlar peki Ömer Faruk geçen sene telefona dahi çıkmadı, Cedi bu sene yorgun ! diye gelmedi, bu arkadaşlar ve başarısızlıkta büyük payları olan federasyon yönetimi ve koç ne olacak? Hani başkan konuyla ilgili açıklama yapacaktı ne oldu yoksa vatandaşı olduğu Abd’ye mi gitti yine o yüzden mi açıklama yapamadı hala?
Basketbol Müsabaka Talimatındaki en büyük gariplik, 08.08.2023 tarihinde yayımlanması, geçerlilik tarihinin 08.08.2023 olarak belirlenmiş olması, ama buna yakın tarihte yapılmış hiçbir değişiklik içermiyor olması. 10. Maddedeki tek değişikliğin tarihi de; 09.08.2023 yani yayımlanmasından ve geçerlilik tarihinden bir gün sonra. Yayım tarihi ise Basketbolcuların katılmama yönünde mazeret bildirmelerinden yaklaşık 15 gün sonra. Bu belki önemli değildir, ama ortada bahsedilen madde ve paragrafın olmadığı talimatların olması kuşku yaratıyor. 08.08.2023 tarihli Müsabaka Talimatına, internet ortamında 09.08.2023 tarihli bir değişiklik öylece işlenebiliyorsa hele…
Basketbol disiplin talimatı, Milli müsabakaya veya etkinliğe katılmama başlıklı 37 maddesinin (1.) bendi, “Bildirime rağmen geçerli bir mazereti olmaksızın…” katılmamayı disiplin suçu sayıyor. Yine aynı maddenin (3.) bendi “Sakatlık veya diğer sağlık sorunları nedeniyle… … mazeret beyan eden basketbolcu… … TBF ya da görevlendirdiği gerçek/tüzel kişiler tarafından belirlenecek bir sağlık kuruluşundan rapor getirmek zorundadır. Başka kuruluşlardan alınacak raporlar mazeret için geçerli sayılmaz.” düzenlemesi içermektedir.
Bu durumda, ortaya çıkan öncelikli konu ileri sürülen mazeretin geçerli olduğunun kanıtlanması gerekecektir. Basketbol Disiplin Talimatı, raporun Federasyonun belirlediği sağlık kuruluşundan getirilmesini ispat koşulu olarak düzenlemiştir. Bu bir yasal düzenlemedir ve uyulması zorunlu. Burada düşünülmesi gereken bir husus da, her iki basketbolcunun tedavi amacıyla Amerika’da bulunması ve bu durumda belirlenecek sağlık kuruluşunun coğrafi konumunun ne olacağı meselesidir. Türkiye’ye dönmelerinin beklenemeyeceği bu durumda, hangi sağlık kuruluşunun raporu geçerli kabul edilecektir?
Talimatın ilgili maddesinde zaman sorunu da var görünüyor. Bütün bunların ne zaman yapılacağı açık değil. Tabi bu hususların Federasyon tarafından ihtar edilip edilmediğini de bilmiyoruz. Duyumlar hep Federasyon dışından olunca ve resmi bir tebligat olmayınca, gerekçeler de bilinmeyince hukuken değerlendirmek daha da zor oluyor.
Bir önemli husus da, ‘yerli statüsünde oynayamama’ bir ceza olarak Disiplin Talimatında düzenlenmemiş görünüyor. Bu durumda bu konudaki hak mahrumiyeti bir disiplin cezası olarak değerlendirilemez. Disiplin talimatının 23. Maddesine uygunluk kabul edilirse ancak bu bir disiplin cezası sayılabilir. Ortaya tek suça iki ceza düzenlenmesi gibi bir durumda çıkabilir. Bütün bu hususların yanıtı, ancak Federasyonun bu yönde alacağı kararların gerekçeleri ile birlikte yayımlanması sonrası yapılacak incelemeler ile verilebilir.
Aynı maddenin (5.) bendi, “) İhlalin ilk defa gerçekleştirilmiş olması halinde ve ağırlığı dikkate alınarak TBF Disiplin Kurulu gerekli gördüğü takdirde sadece ihtar…” tedbiri uygulanabileceğinden bahsetmektedir. Bildiğimiz kadarıyla bu iki basketbolcu, bu güne kadar davet edildikleri her milli organizasyona katıldılar. Katılmadıkları tek organizasyon (gazetecilerin yalancısıyım) federasyonun para ile edindiği ve aslında Milli Takımın hiçbir yere gidemeyeceği bu organizasyona ve ilk defa katılmadılar. Öyleyse neden ihtar tedbiri yerine bunca ağır bir ceza. Bunu da ancak Federasyonun yazılı/gerekçeli açıklamasından sonra anlayabileceğiz.
Karar ve gerekçesi çok aklı başında ve hukuka uygun olmalı. Aksi takdirde spekülasyonlar çok büyük olacaktır. Bunca basit bir turnuvada bile başarısız olan, başta Ataman ve Federasyon Yetkililerinin iş bilmezliklerinin, basketbolumuzun geldiği felaket düzeyinin üstünün bu şekilde örtülmesine dönük bir gündem oluşturma olarak görülecektir. Bu gündem değişikliği bile bu çabayı başarıya götürmeyecektir. Ataman ve Federasyon Yetkililerinin basketbolu bilmedikleri, basketbol seviyemizin felaket düzeyi üzeri örtülemeyecek kadar açık görünüyor; “Kral Çıplak…” Bu iş tahkimle bitmeyebilir, dava gerektirebilir, bunu anlamak için bile kararı ve gerekçesini görmek gerekecektir. Hak kaybı noktasında, ‘yürütmenin durdurulması’ çok olası görünüyor, yine de kararı beklemekte yarar var.
Hey ki hey hey Vay ki vay vay 40 yaşından genç kardeşlerim…Sadece bu yaz ki milli takım haberlerinin yorumlarını okuyun aşağıdaki bilumum vatandaşın nasıl rezil kepaze olduğunu görün.Ataman’ın ilk demecinden sonra sazan gibi atlayanları, komplekslerine bir kez daha yenik düşenleri görün…Sadece 15 günde nasıl döndüklerini ve bundan kurtulmak için nasıl tüy diktiklerini okuyun! Birisi hukuk kitaplarına yatay geçiş yapar, bir diğeri İçimizdeki Papua Yeni Gineliler’den ulusa seslenişe dikey olarak geçer,beriki tez konusu olacak şekilde, Fb’ye komplo kuruldu der…Offf offf hakkaten çok hafif geliyor bu acemiler….
Yarattığın sanal kimliklerle tatmin arıyorsun, takdir etmiyorum, ama anlayabiliyorum. Hatta bununla da yetinmiyor, “40 yaşından genç kardeşlerim…” laflarınla, sanal kimliğinin üzerinden bile başka taklitlere başvuruyorsun. Bütün bunlara katlanabilirim, ama hukukla ilgili ileri geri konuşmaların katlanılabilecek bir saçmalık değil, vazgeç.